
SÖYLEŞİ: Aslı Kemal Gürbey
Hasan Ali Şeker, “Narçiçeği’nden Gece Yarısı Çorbası” isimli kitabın yazarı. Kitap bu hafta Kalan Yayınları’ndan çıktı. Kitap, sevimli hikâyelerden oluşuyor. Yazar ile kitabı hakkında söyleşi yaptık. Buyurun söyleşimize…
Merhaba Hasan Ali Bey. Öncelikle sizin kim olduğunuzu, nelerle uğraştığınızı okurlarımıza tanıtarak başlayalım?
Sivas Buruciye Bilim ve Sanat Merkezinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Doğa ile içli dışlı olmayı, doğa yürüyüşü yapmayı, balık tutmayı severim. Gençlerle sohbet etmekten, film izlemekten keyif alırım.
“Narçiçeği’nden Gece Yarısı Çorbası” ikinci kitabınız. İlk kitabınız bir inceleme eseriydi. Şimdi ise bir hikâye kitabı ile okurun karşısına çıkıyorsunuz. Bu tür değişikliği nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hayatımız aslında kitabın kapağındaki dolunay gibidir. Farklı farklı yönleri bulunmaktadır. Bazı yönlerimiz aydınlık bazı yönlerimiz karanlıktır. Aslında insan farklılığıyla insandır. Şükür ki insansan insan fark var diye ifade eder Sezai Karakoç.
Şiir ve deneme türünde çalışmalarım da bulunmaktadır. Bir halk türküsünde de belirtildiği gibi: insan kısım kısım yer damar damar…
Yazarlık serüveniniz nasıl başladı? Sizi yazmaya iten dip motivasyonları merak ediyorum?
Modern insanın ihtiyacı okumak ve yazmaktır. Günümüzde bu iki temel ihtiyaç, varoluşsal bir realitedir. Yazmak su içmek gibi ruhu besleyen temel bir geresinim bana göre. İnsan var olduğu andan itibaren anlatma ihtiyacı hissetmiştir. Sanırım insanı yazmaya iten en büyük neden de budur.
Kitabınıza ismini veren hikâyede dostluk, anılar ve memleket meseleleri iç içe geçmiş. Bu hikâyeyi yazarken sizi en çok etkileyen ne oldu?
Bu eserde hayattan beslenmeyen tek satır yoktur. Kahramanların hepsi yanı başımızdaki kişilerdir. Günlük sevinçleri, üzüntüleri kâğıda geçirdim. Bunları yazarken insanlar ne der? Diye düşündüğünüz zaman olayın yönü değişiyor. Mümkün mertebe bu soruya takılmamaya çalıştım. Yaşadım ve yazdım diyebilirim.
Kitabınızdaki hikâyelerin geçtiği mekânlar genellikle Anadolu’nun farklı köşeleri. Memleketiniz Sivas Divriği’nin ve yaşadığınız yerlerin yazınıza etkisi nasıl oldu/oluyor?
Bir cümle tüm ruhuyla amacını bulabilir. Mekân da bu amacı oluşturan en önemli unsurdur. Psikolojik eserler dar mekânlarda, fantastik kurgular daha geniş mekânlarda varlığını daha kolay sürdürebilir örneğin.
Divriği’nin otantik kültürel mirası en büyük yazı kaynağım olmuştur. Sözcüklerin samimiyeti, merhameti ve estetiği gücünü Mengücekliler’in ruh ikliminden alır.
Sizce iyi bir hikâye nasıl olmalıdır?
Sabahattin Ali’nin müthiş bir hikayesi var. Bir Roman vatandaşın aşkı için kolunu kesme hikayesi. Beni çok etkileyen bir kurgusu var o hikayenin. Ya da Mustafa Kutlu’nun Ya Tahammül Ya Sefer hikayesindeki dava delisi Kerim. Bu iki karakterin hikayede işleniş biçimi, kusursuz bir kurmaca örneği olarak bana kılavuzluk etti diyebilirim.
Hem şiir, hem deneme, hem hikâye yazıyorsunuz. Bu türler arasında kendinizi en yakın hissettiğiniz hangisi? Sebebi?
Biz çobanından padişahına kadar şair olan bir millet olduğumuz için şiirin yeri ayrı şüphesiz. Şiir vazgeçilmez bir sığınak benim için. Şiirsiz bir edebi tür de yok gibidir kanaatimce.
Öğretmenlik mesleğinizin yazarlığınıza nasıl bir katkısı oldu? Türkçe ve edebiyat eğitimi vermek, yazma sürecinizi nasıl şekillendirdi?
Öğrencilik yıllarımdan beri okumak ve yazmak sıradan bir şey oldu benim için. Dolayısıyla mesleğim aslında çok belirleyici olmadı diyebilirim. Kelime avcılığı yapmamı sağlamış olabilir öğretmenlik.
Yeni nesil okurların edebiyata ilgisini nasıl görüyorsunuz? Gençlerin edebiyatla bağını güçlendirmek için neler yapılabilir?
Gençler fantastik ve ilgilerini çeken bir şey buldular mı hiç kaçırmazlar. Gençler okuyor. Biz, onların bizim istediğimiz kitapları okumasını bekliyoruz. Ondan dolayı anlaşmazlık var gibi.
Son sorumda şu olsun: Yazmaya başladığınız ilk gün ile ikinci kitabınızı çıkardığınız bu günü mukayese etmenizi istesem yorumlarınız neler olurdu?
Arada fazla bir zaman mevcut. Hazırda roman ve şiir kitabım basılmayı bekliyor. Yani bu serüven bende kesintiye hiç uğramadı.
Söyleşiyi sonlandırırken okurlarınızın bol olmasını diliyorum. Zaman ayırdığınız için de ayrıca teşekkür ederim.
Bende teşekkür ederim.
Leave a Reply