
SÖYLEŞİ: Aslı Kemal GÜRBEY
Gülşah Toker’in, “Önce Empati Sonra Düet” isimli eğitici çocuk kitabı bu hafta Kalan Yayınları’ndan çıktı. Gülşah Toker ile kitap hakkında söyleşi yaptık. Buyurun söyleşimize…
Merhaba Gülşah Hanım. Yeni eseriniz hayırlı olsun. Öncelikle sizi okurlarımıza tanıtarak başlamak istiyorum. Gülşah Toker kimdir?
Merhabalar çok teşekkür ederim.7 Eylül 1988 Eskişehir de doğdum. Önce Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Sonra da Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum.11 yıllık evliyim ve 2 çocuk annesiyim. Çocuk gelişimi ve çocuk edebiyatına ilgim anne oluşumdan geliyor diyebiliriz.
Basılı ilk eseriniz olduğu için mutlu, heyecanlı ve gurur dolu olduğunuzu tahmin ediyorum. Duygularınızı öğrenebilir miyim?
Evet kesinlikle tam söylediğiniz gibi mutlu ve gururluyum. Önce Empati Sonra Düet benim ilk hevesim ,ilk heyecanım, ilk yüreklere ulaşan hikayem ve bilirsiniz ilkler çok önemlidir.
Önce Empati, Sonra Düet nasıl ortaya çıktı? Sizi böyle bir çocuk kitabı yazmaya yönlendiren şey neydi?
Çocukların duygusal varlığına çok saygı duyuyorum. Benim duygularım var beni anla imaları olur çocukların. Siz bu durumları fırsata çevirip, yönlendirme yapamazsanız çocuk duygusal gelişimini sağlıklı tamamlayamaz. Oysa duygularını tanıyan çocuklar yetiştirme çabamız toplum için büyük yatırımlardan biridir. Çocukların yetişkinler gibi duyguları olduğunu ancak yönetmeyi bilmiyor olduklarını bir çocuk olan Mehmet in gözünden anlatmak istedim .
Kitabınız, çocuklara duygularını tanımayı ve yönetmeyi öğretmeyi hedefliyor. Sizce duygusal farkındalık neden bu kadar önemli?
Duygularını tanıyan kabul eden yönetebilen insanlar hayatta bir sıfır öndedir. Kendini tanır neler onu mutlu eder bilir ve hayatında bunları önceler. Neler kendini iyi hissettirmezse sınır koyup ya da hayır diyebilerek yine iyilik halini koruyabilir. Hayatımızda duygusal dengede olabilmek mutlu bir yaşam için elzemdir. Çocuklarda duygusal farkındalık kazanmak ilerideki hayatını ve aile ya da arkadaş ilişkilerini olumlu yönde düzenler.
Çocuklar için empati geliştirmek neden zor olabiliyor? Bu süreci kolaylaştırmak için ebeveynler ve öğretmenler nasıl bir rol üstlenmeli?
Her çocuğun gösterdiği gelişim hızı farklıdır ancak genel görüş soyut kavramları 8,9 yaş civarında anlamlandırabildikleridir. Ancak çocuklar 5 yaşından itibaren okulla tanışıyor. Empati yapamayacak kadar küçük olan, bu küçük duygulu kuzucuklara örnek olmak gerekir. Hem ebeveynlerin hem öğretmenlerin sakin ve anlayışla yaklaşarak duyguları tanıtması gerekiyor. Ben dili kullanmak, örnek olaylar göstermek, sınırlar belirlemek etkili olabilir.
Kitabın kahramanı Mehmet’in kıskançlıktan empatiye uzanan bir yolculuğu var. Mehmet’in hikâyesi gerçek hayattan ilham aldı mı?
Evet duygularımız hayatın kendisidir. Gerçek hayatta bir çok çocuğun duygu karmaşasından yola çıktığımı söyleyebilirim.
Kitabınızda çocuklara duygularını nasıl anlatıyorsunuz? Bunu onların anlayacağı bir dile uyarlarken nelere dikkat ettiniz?
Neden sonuç ilişkisi kurarak, duygularını bulduracak sorular üzerine düşünerek, anlamlı ve kalıcı bir öğrenme yaşanmasına dikkat ettim. Hikayeyi sade, akıcı ve açık bir dil ile kurguladım.
Sizce günümüzde çocukların en çok zorlandığı duygular hangileri? Empati eksikliği, kıskançlık, öfke gibi konularla nasıl başa çıkıyorlar?
Çocuklarda yetişkinler gibi olumsuz duyguların tamamını yönetmekte zorlanıyor. Duygularla başa çıkma yollarına ulaşabilen çocuklar şanslıdır. Ebeveynler ya da öğretmenler tarafından anlaşılmak ve duygularının kabul görmesi çocuk için en büyük şanstır. Bu çocuklar saydığınız tüm duygularla başa çıkabilir hale geliyor. Tüm çocuklarımızın böyle ebeveynler ve öğretmenler tarafından yetiştirilmesini temenni ediyorum.
Bu kitap sadece çocuklara değil, yetişkinlere de hitap ediyor gibi görünüyor. Okuyan ebeveynler ve öğretmenler bu hikâyeden nasıl bir ders çıkarabilir?
Aslında çocuk kitabı ancak biz yetişkinleri de eskilere, sıralarımızdaki günlerimize götürebilir. Evet bende öğretmenimi kıskanmıştım dedirtebilir. Duygularımızı anlamak hatalı davranışlar göstermekten bizi koruyabilir. Mehmet neredeyse ödevini yapmayacaktı ama duygusunu anlamlandırıp empati yapınca çok güzel kararlar aldı .Bazı olumsuz davranışların altında duygusal bir sebep aramamızı sağlayabilir. Hatta önlemsel davranıp olmadan önlememiz için zihnimizde yeni ışıklar yakabilir.
Günümüz çocukları, teknoloji ve sosyal medya etkisiyle farklı bir duygusal gelişim sürecinden geçiyor. Sizce empati yeteneği bu ortamda nasıl desteklenebilir?
Bence günümüzde çocukları teknolojinin zararlarından korumanın yollarından biri sınır koymak diğeri denetimi elden bırakmamaktır. Teknolojinin doğru ve bilinçli kullanılması empatinin önünde engel değildir. Hatta görsel örnekler daha kalıcı öğrenmeyi destekler. Dikkat etmemiz gereken doğru ve bilinçli kullanmalarını sağlamak ve sınırları belirlemektir.
Kitabın isminde “düet” kelimesi geçiyor. Empati ile düet arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz?
Hikayenin kahramanı Mehmet’ in ,sınıfına yeni gelen arkadaşı Mustafa’yı kıskanması sonucu ona kızgın oluşu, devamında da başkalarının duygularını da anlayıp, empati yaparak dostluk kurmaya karar verişi hatta düet yapmayı bile hayal edişini anlattım. Empati yapınca tüm olumsuz duygular silinip birlikte düetler bile yapılabilir.
Bu kitabı okuyan çocukların ve ebeveynlerin hayatında nasıl bir değişim yaratmasını umuyorsunuz?
Çocukların, duygularını yönetebilmelerine rehberlik edecek ebeveynlere ihtiyacı vardır. Duygularımızı iyi yönettiğimizde hayatımızda iyi olur. Bu kitapla duygular konusunun önemine dikkat çekmiş oldum. Okuyan herkes bu mesajları alacaktır.
Önce Empati, Sonra Düet’ten sonra benzer konularda başka çocuk kitapları yazmayı düşünüyor musunuz?
Evet düşünüyorum . Kabul edilen 27 çeşit kadar duygumuz var ve ben bu kitapta beş tanesini aktardım. Devamı gelecek diyebiliriz.
Son olarak, çocukların duygusal gelişimini desteklemek isteyen ebeveynlere ve öğretmenlere en önemli tavsiyeniz ne olurdu?
Çocukların duygularını tanımasına rehberlik etmeliyiz. Onlara seni anlıyorum mesajı vermeliyiz çünkü, insan anlaşıldığı yerde çiçek açıyor.
Leave a Reply