Ahmet Kaşıkçı: “Ben kendimi şanslı sayıyorum. Çünkü, dört duvarı kitap olan bir evde doğmuşum.”

SÖYLEŞİ: Aslı Kemal GÜRBEY

Uzun yaşamak, insanoğlunun en eski hayallerinden biridir. Kimimiz genç kalmanın formülünü arar, kimimiz ömrün değil, yaşamın anlamını sorgular. Ahmet Kaşıkçı’nın kaleme aldığı Kalan Yayınları’ndan çıkan YÜZYILLIK 100 SÜPER İNSAN isimli eseri, yüz yılı aşan insanların sıradan ama bir o kadar da ilham verici yaşam öykülerini bir araya getiriyor. Her biri bize aynı gerçeği hatırlatıyor: Uzun ömür; servetle, şöhretle ya da şansla değil, inançla, çalışkanlıkla ve sade bir yaşamla mümkündür. Bu güzel kitabın mimarı Ahmet Kaşıkçı ile söyleşimize buyurun.


Merhaba Ahmet Bey. Yeni eseriniz için sizi tebrik ederim. Kaleminize sağlık.  Beğenerek okuduğum bir eser oldu. Önceki eserlerinizi de beğenerek okumuştum. Üretken bir insan olduğunuz aşikar. Bu kadar çok kitap yazmanız gerçekten etkileyici! Bize, yazarlık motivasyonunuzu ve günlük hayatınızda sizi üretken tutan küçük sırlarınızı paylaşır mısınız?”

            Ben kendimi şanslı sayıyorum.Çünkü,dört duvarı kitap olan bir evde doğmuşum.Anneannem,Gelibolu Hocahamza Mahallesi Muallimesi imiş.Geceleri bize, Gelibolu’nun tarihi olayları bir masal gibi anlatılırdı.İlk aşı böyle yapılmış oldu.

Kitabınız 141 sayfa.  Karmaşık bir dille yazılmış biyografi kitaplarından farklı bir eser olmuş. Okuması ve anlaması rahat bir kitap. Birbiriyle ilişkili 3 sorum olacak: 1) Siz ne zamandan yazıyorsunuz? 2) Bu kitabın araştırma ve yazım aşaması ne kadar sürdü? 3) Bu kitabı yazma amacınız neydi?

            İlk kez orta sanat okulunda,duvar gazetesi çıkaran kişiydim.Öğretmenler bile boş zamanlarında bu gazeteyi okurdu. Bayramlarda da benim yazdığım epik şiirler okunmağa başladı.

            Ben,bir kitabımın kurgu çalışmasına başladığım zaman,önce ona yakışır bir isim bulurum.Sonra da bu konu ile ilgili dökümanları, elime geçtikçe, bu dosyanın içine atarım.Günü geldiğinde de değerlendiririm.Yaklaşık,dört yıllık bir zaman kaynaşması oldu.

            Ben, genelde Dünyanın en jeopolitik merkezi olarak gördüğüm (Troas Bölgesi) Çanakkale’yi yazmayı tercih ediyorum.Çünkü,halen bu topraklar önemini koruyor.”tıpkı zamanımızda olduğu gibi” tüm dünya uluslarının gözü burada.Ama yaş ilerlediği için,sağlıklı yaşam bilgileri dosyasını açtığımda,benim faydalanacağım örneklerden,herkes yararlansın istedim.

Ahmet Bey; 31 kitap yazmış önemli bir yazar olarak, bu eserin sizin için özel bir yeri olduğunu söyleyebilir miyiz?

            Tabii ki evet!Bu özellik,tüm dostlarla paylaşılırsa,daha etkili olur,diye düşündüm.

Yüz yılı aşan insanların hikâyelerini incelerken sizi en çok şaşırtan ortak özellik ne oldu?

            Beni şaşırtan özelliklerin başında, hemen hiçbirinin uzun yaşamak için belirli bir plan doğrultusunda çalışma yapmadıkları gerçeğidir.

Ahmet Bey; bu kadar farklı kültürden gelen insanları araştırırken kültürel farkların uzun ömür üzerinde etkisinin olup olmadığı hakkında bir soru sorsam yanıtınız ne olurdu?

            Kültürel açıdan,özellikle Japonların ileride olduğunu görüyorum.Bunun tek ortak özelliği ise bana göre,her insana,karşılıksız saygı duymalarıdır.Bizimkilerin ise istatistik çalışmaları çok eksik..Ancak bir avuç kişiye ulaşabildim.O da çok değer verdiğim kişileri eklemek oldu.Onlarda, yüzün altında kişilerdi.

Sizce uzun ömrün sırrı daha çok biyolojide mi, yoksa insanın hayata bakışında mı saklı?

            Bana göre her iki görüş de eşit ağırlıkta..

Kitapta yer alan kişilerin çoğu sade, kanaatkâr ve çalışkan insanlar. Sizce modern dünyanın “hız” ve “tüketim” kültürü insan ömrünü kısaltıyor mu?

            Maalesef,teşhisiniz doğru.Yeni tıp bilgileri,insan ömrünü uzatmakta başarılı olurken, insanın hırs ve ihtirasları bunun tersine işliyor.

Gözlemlerinizden yola çıkarak sorayım: Türk insanı sağlıklı yaşam konusunda bilgiden mi yoksun, yoksa bildiğini uygulamamakta mı ısrarcı?

            Hele zamanımızda okuyup araştırmak,bir lüks haline geldi.Kimse ,kitap okuyarak dinlenmek ve bilgi sahibi olmak istemiyor.Kulaktan dolma bilgileri,kendi doğrusuymuş gibi uygulamağa çalışıyor.

Kendi yaşamınızda bu araştırmadan sonra değiştirdiğiniz alışkanlıklar oldu mu?

            Daha az yemek, daha çok yürüyüş,huzur ve anı yaşamak.

Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim. Nice eserleriniz, nice okurlarınız olsun.

            Ben de teşekkür ediyorum.Sağlıklı ömürler diliyorum.

Be the first to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*