Yeni yıla girmemize az kaldı.
Koskoca bir yılın nasıl bittiğine şaşırmayanımız mı var!
Şuna eminiz ki, 2025 yılı biterken de soru aynı olacak: Koskoca bir yıl nasıl geçti!
Zaman o kadar hızlı geçiyor ki farkına bile varmıyoruz.
Sosyal medya, zamanın akışını en az dört kat hızlandırdı.
Düşünmeye vakit bulamıyoruz.
Uygarlık tarihinde bir ilktir; sıkılmaya bile vakit yok.
Bazılarına göre bu iyi bir gelişme iken bazılarına göre yüzyılın felaketi; dehşetli bir bağımlılık, sosyal insanın ölümü.
Kabul etmeliyiz; zamanı durdurmak elimizde değil.
Ama zamanı doğru kullanmak bizim elimizde.
Çınar ağacı ile çam ağacı zaman kullanımı ile ilgili ibretlik bir hikâye taşıyorlar.
Çınar ağacı, bahar ve yaz aylarında yemyeşil yaprakları, göğe dokunacakmış gibi duran başı ile heybetli bir görüntü verir.
Sonbaharı, kışı düşünmez; anın akışına bırakır kendini.
Pek mutludur; kar, boran, fırtına aklına bile gelmemektedir.
Topladığı tüm enerjiyi geniş yapraklarının güzel görünmesine harcamakta, bununla övünmektedir.
Kışa girince işler trajik bir hal alır; elinde ölmeyecek kadar bir enerji vardır. Onca zaman ayırdığı güzel yapraklarından ise artık eser yoktur. Çoktan ölüp gitmişlerdir.
Çam ağacı ise topladığı yaz enerjisini har vurup harman savurmuyor, azar azar harcıyor.
Bugünlerin gelip geçici olduğunu, önünde bekleyen karları, soğukları, ayazları düşünüyor.
Bir mevsim değil dört mevsim güzel görünmek için yazdan başlıyor enerjisini dallarına azar azar göndermeye.
Sahip olduklarını kullanırken duygularının akışına göre değil hayatın zorlu görevlerine karşı planlı ve akılcı yönetiyor.
Zamanı, gelip geçici zevkler için harcamıyor; hedef ve amaçları için akıllıca değerlendiriyor.
Ödülü ise dört mevsim boyunca yemyeşil kalmakla kazanıyor.
Toplum olarak çam ağacı mıyız, çınar ağacı mı?
Biz Çam ağacıyız desek bile bize kaç kişi inanır.
Söylediğimizle kalırız.
2025’te bir dönüşüm yaşar mıyız?
Çok istersek neden olmasın.
Umarız öyle olur.
Şimdiden herkese iyi seneler…
Yeni yılda görüşmek umuduyla; hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu seneler.
Leave a Reply