SÖYLEŞİ: Aslı Kemal Gürbey
Mehmet Zeki Erkozan’ın, Gün Bitti Eva isimli şiir kitabı bu hafta Kalan Yayınları’ndan çıktı. Gün Bitti Eva, kapağından tutalım da, şiirlerin diline, imgelerine kadar güzel bir çalışma olmuş. Bu güzel eseri kaleme alan Mehmet Zeki Erkozan’ı okurlarımıza tanıtmak için bir söyleşi yaptık.
Kitap başlığının, kitap yazmak kadar önemli olduğunu herkes bilir. Kitabınızın ismi benim hoşuma gitti. Bir kitapçıda görmüş olsam, içeriğine dair hiçbir fikrim olmasa bile bu başlık dikkatimi çekerdi. “Eva” ismi şiirlerinizde sık kullanılmış. Bu isim sizin için ne ifade ediyor?
Dosya bittiğinde, yani artık son aşamaya gelindiğinde, yazdığınızın topyekûn adlandırılması da gerekiyor. Belki de işin en zor kısımlarından biri de budur. Yazdığım metin başlıklarını tek tek yazar, onların içinden metinlerde baskın gelen bir başlığı seçerim. Kitabımda “Eva” ismi metinlerde sıkça geçtiği için bu başlık olarak bunu kullandım.
Şiirlerinizin arı-duru bir Türkçe ile yazılmış olması hoşuma gitti. Söz oyunlarının, yapaylığın, biçim kaygılarının olmadığı şiirleri seviyorum. Sizin şiirlerinizde sahicilik var. Fakat kitapta ayrıca yazılar da var. Neden şiirlerin yanına yazılar da eklendi?
Teşekkür ederim. Önceki kitaplarımdan farklı olarak bir şey denemek istedim, daha doğrusu yazma süreci beni buna sürükledi. Günümüz okurunun, kısa yoğun kurgusal metinlere olan ilgisini göz ardı etmemek gerektiği kanısındayım. Bu kitabımda şiir metinlerinin yanı sıra kısa tadımlık kurgusal şiirsel metinler eklemeyi tercih ettim. Ki okuyucuyu şaşırtan bir şey oluyor, bir iki şiirden sonra karşısına bu metinlerin olması daha ilgi çekici olacağı kanaatindeyim.
Şair ve şiir arasında nasıl bir ilişki olduğunu düşünürsünüz?
Şiir düz metinden farklı bir alan açıyor. Şiir, kelimeleri aitliklerinden koparıp adeta bambaşka bir kıyafete büründürme sanatıdır. Soyut gözle görülmeyen bir bağlama taşıyor şairi. Dilin alışılagelen kodları çocukluktan gelen bir şey, o kodları oluşturduğu bağlamdan çıkarmak şairlerin sanatıdır.
Şiirin bireysel ve toplumsal değişime katkısı olduğunu düşünür müsünüz?
Şiiri dert edinenler, ki bunlar şairlerdir, dili yapıbozuma uğratarak metaforik bir alandan bakma olanağı verirler. Dilin egemen bir hakikatin aracı olduğunu unutmamak lazım. O hakikati, sizin için yaşadığınız toplum size verir. Size rağmen verili olan bu hakikati kırmanın şiirle olabileceği kanaatindeyim. Şiir, bizlere sunulan hakikatin parçalanmasıdır. Belirlenmiş kalıpların dışına ara bir alandan bakma olanağı sağlar
Türkiye’de şiirin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ülkemizde neredeyse her yıl yüzlerce şiir kitabı basılıyor. Edebi bir tür olarak herkesin kendini ifade ettiği bir alan da şiirdir bence. Çok nitelikli şiir kitaplarının yanı sıra özgün olmaktan uzak şiirler de yayımlanıyor. Tabii ki önceki dönemlere kıyasla şiire yepyeni bir soluk getiren şairler de var. Gerek içerik seçimi gerek anlatı teknikleri bakımından umut vadeden şairler çıkıyor. Hayattan, realiten kopuk olmayan şiir kitapları güncelliği yakalayabildikleri gibi geleceğin şiirine de katkı sağlıyorlar.
Mehmet Zeki Erkozan 5 şair 5 şiir kitabı önerecek olsa bunlar hangileri olurdu?
Şair ve Şiir kitapları arasında beş tanesini seçmek zor olsa da ilk aklıma gelen beş kitap ve şair adı vereyim
Murathan Mungan /Çağ Geçitleri
Küçük İskender/ Mayıs Giremez
Oya Uysal/ Kimselerin Akşamı
Cemal Süreya/ Üvercinka
Nilay Özer/ Korkuluklara Giysi Yardımı
Zaman ayırdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Ben teşekkür ederim. İyi çalışmalar.
Leave a Reply